Aşılar, çocuğunuzu ölüm veya sakatlıkla
sonuçlanabilecek pek çok hastalıktan korumaya yarayan, genelde zayıflatılmış
hastalık mikrobu veya hastalığa neden olan mikrobun parçacıklarını içeren,
ağızdan damla şeklinde veya iğne ile uygulanabilen koruyucu maddelerdir.
Aşı ile korunabilir hastalıklardan her yıl
ülke genelinde 12.000 bir yaş altı bebeğimiz ölmektedir.
Sağlık Bakanlığı tarafından, Sağlık Ocakları ve Ana Çocuk Sağlığı Dispanserlerinde Difteri, Boğmaca, Tetanoz ( DBT - Karma Aşı ), Çocuk felci, Verem, Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak, Pnömokok (KPA) ve Hepatit B hastalığına karşı aşı uygulaması doğumdan sonraki 2. ayda başlamak üzere ücretsiz olarak yapılmaktadır. Bu hastalıklara karşı bebeklerimizi aşılatmaz isek ağır hastalık tabloları veya ölümler görülebilmektedir. Bu nedenle çocuğunuzun aşılarını zamanında ve eksiksiz yaptırın. Hepatit A, rotavirus ve suçiçeği aşıları ise aile tercihi ile yapılabilmektedir.
Sağlık Bakanlığı tarafından, Sağlık Ocakları ve Ana Çocuk Sağlığı Dispanserlerinde Difteri, Boğmaca, Tetanoz ( DBT - Karma Aşı ), Çocuk felci, Verem, Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak, Pnömokok (KPA) ve Hepatit B hastalığına karşı aşı uygulaması doğumdan sonraki 2. ayda başlamak üzere ücretsiz olarak yapılmaktadır. Bu hastalıklara karşı bebeklerimizi aşılatmaz isek ağır hastalık tabloları veya ölümler görülebilmektedir. Bu nedenle çocuğunuzun aşılarını zamanında ve eksiksiz yaptırın. Hepatit A, rotavirus ve suçiçeği aşıları ise aile tercihi ile yapılabilmektedir.
Aşılar genelde çok emin olmasına
rağmen diğer ilaçlar gibi bazı yan etkilere sahip olabilir. Bu yan etkiler
çoğunlukla hafif olup; uygulama yerinde ağrı ve kızarıklık ve hafif ateş şeklindedir
ve 1-2 gün sürer. Bazen daha ciddi yan
etkiler çıkabilir, fakat bu durumlar oldukça azdır. Bunların bir kısmı doğrudan
aşı ile ilgilidir. Bazıları ise aşıdan çok sonra çıkar ve bunun aşıyla ilgili
olup olmadığını belirlemek zordur.
Çocukların bir kısmında alerjik
sorunlar olabilir. Alerji aşının içindeki bir bileşene karşıdır. Allerjik tepkimeler
aşı uygulamasını takiben dakikalar ve saatler içinde ortaya çıkabilir. Döküntü
(fasulye gibi kabartılar), solunum zorluğu, solukluk, hırıltı, çarpıntı ve baş
dönmesi gibi belirtiler olur. Aşı uygulamasının yapıldığı yer bu tür
tepkimelere karşı donanımlı olmalıdır. Mutlaka aşı uygulayan kişiye çocuğunuzun
bilinen bir alerjisi olup olmadığını söyleyiniz.
GENEL AŞI ÖNLEMLERİ
Bir önceki uygulamada çocukta
ciddi allerjik tepkime olduysa sonraki aşı dozları yapılmamalıdır. Eğer çocuğun
aşıdaki bir bileşene karşı alerjisi olduğu biliniyorsa bu bileşeni içeren
aşılar yapılmamalıdır. Aşı zamanında çocuk orta veya ağır hastalığa sahipse
çocuk iyileşene kadar aşının o dozu ertelenmelidir. Hafif bir hastalık veya
hafif ateş aşının ertelenmesini gerektirmez.
DİFTERİ-BOĞMACA-TETANOZ AŞISI (DaBT) :
DaBT aşısı, saflaştırılmış
toksoidlerden oluşan difteri ve tetanoz aşıları ile öldürülmüş Bordetella
pertussis hücresinden hazırlanan boğmaca aşısı bileşenlerinden oluşur.
Dolayısıyla Difteri, boğmaca ve tetanoza karşı koruyuculuk sağlayan bir aşıdır.
Ülkemizde karma aşı adıyla da bilinir. Koruyuculuk oranları tetanoz için %100,
difteri için %96 ve boğmaca için %85 tir. Boğmaca, difteri, tetanoz aşıları
uygulamadaki diğer aşılarla birlikte eş zamanlı olarak güvenle yapılabilir.
Boğmaca aşısı 7 yaşına kadar DaBT olarak uygulanır, 7 yaşından sonra boğmaca
aşısı uygulanmaz. 7 yaşından sonra ilk kez aşı olacaklarda DT (difteri,
tetanoz) uygulanır.
DaBT aşısı 2, 4 ve 6. ayların sonunda BEŞLİ KARMA AŞI içinde uygulanır. Pekiştirme dozu 3. aşıdan bir yıl sonra (bebek 18-24 ay) yapılır. Aşıya yanıtın yetersiz olması nedeniyle, DaBT aşısı altı haftadan küçük bebeklere yapılmaz. Aşının zamanında yapılması özellikle boğmaca yönünden çok önemlidir. Çünkü boğmacaya karşı koruyuculuk sağlayan antikorlar anneden bebeğe geçmez. Ülkemizde ilköğretim 1. ve 8.sınıflarda (Td olarak) 2 ve 3. pekiştirme dozları uygulanır. Ancak 7 yaşından sonra boğmaca ve difteri aşısının yan etkileri fazla olacağından DaBT aşısı yapılmaz. Bunun yerine 7 yaşından sonra (72 ayın doldurulmasıyla) 1/12 oranında sulandırılmış difteri ve tetanoz toksoidi içeren erişkin tipi Td aşısı kullanılır. Tetanoz ve difteri hastalığını geçirenlere olabildiğince erken zamanda aşılama yapılmalıdır. Çünkü hastalık kalıcı bağışıklık bırakmaz. Boğmaca geçirdiği kültürle doğrulanmış kişilere ise aşı yapılmayabilir. Çünkü hastalık yaşam boyu bağışıklık bırakır.
Yan
Etkiler ve dikkat edilmesi gereken durumlar: En sık yan etki yapan aşıdır.
- Lokal olarak şişme, kızartı, ağrı ile sistemik olarak ateş bunların en sık görülenleridir.
- İğne yerinde metal tuzu içeren cinsler bir nodül ( derinin altında nohut kadar sertlik) yapabilirler. Bu nodül birkaç ay içersinde kendiliğinden kaybolur.
- Morarma-kızarma açısından takip edilmelidir.
- Aşı uyluktan yapıldığında çocuk bacağını 1-2 gün için basmayabilir, bu aşının lokal etkisinden dolayıdır, devam etmemesi gerekir.
- Hekimlerin çekindiği daha ziyade boğmaca aşısına bağlı olarak gelişen, aşıdan sonra 48 saat içinde ortaya çıkan, ince-tiz sesli ve uzun süren (3-4 saat) ağlama krizleri, yüksek ateş ve aşıdan sonra 3 gün içinde çıkan havaledir. Bu etki daha çok tam boğmaca bakterisini içeren aşılarda görülür. Aselüler boğmaca aşısı olarak bilinen bakteri hücresinin bir parçasını içeren aşılarda (aB) bu risk düşüktür. Bir önceki aşılamada bu tür etkiler görülmüşse sonraki aşıdan boğmacayı çıkarmak gerekir. Bu durumda 7 yaş altında DT (difteri-tetanoz) yapılır. Bu yan etkiler genellikle hekim tarafından tedavi edilmesi gereken olaydır. Evde anneler aspirin içermeyen ateş düşürücü-sakinleştirici fitil, şurup verebilirler.
Anneye
Öneriler: Çocuğunuzun karma aşıdan sonra 48 saat boyunca ateşi olabilir.
Çocuğunuzu karma aşıya (DBT) getirirken ateş düşürücü ve ağrı kesici şurup
(parasetamol) veriniz ve ateşi olmasa da aşıdan sonra 6 saat aralarla 24 saat,
ateşi olursa 48 saat devam ediniz.
Özellikle aşının boğmaca içeriğine bağlı olarak,
nadiren de olsa 48 saatten uzun süren ve 40°C üzerinde ateş görülebilir. Bu durumda
çocuğunuzu doktora götürünüz ve sonraki aşılarda da, aşı uygulayacak olan sağlık
personelini uyarınız.
Çocuğunuzun aşı yapılan kolunda aşının tetanoz
içeriğine bağlı olarak bazen ağrı, şişlik ve kızarıklık olabilir. Bu bölgenin
üzerine alkollü pamuk koyarak çocuğunuzu rahatlatın. Bu, birkaç gün içinde
kendiliğinden geçmez ise doktora başvurunuz.
HEPATİT A VİRÜS (HAV) AŞISI:
Hepatit A aşısı öldürülmüş hepatit A virusundan yapılır ve
koruyuculuğu % 94-100 arasındadır. Hepatit A aşısının ülkemizde 12. aydan
itibaren ruhsatlıdır. Ancak annelerden
geçen antikorlar çocuğu daha uzun süre koruyabildiğinden bu aşının 2 yaş ve
üzerinde yapılması önerilir. Hepatit A virüs aşısı 6 ay arayla 2 doz yapılır
(2. ve 2.5. yaşlarda). Mümkünse 2. aşı aynı firmanın aşısıyla yapılmalıdır.
Yan Etkileri:
Uygulama yerinde hafif ağrı ve şişme olabilir. Daha az olarak hafif ateş ve
yorgunluk görülebilir. Ciddi bir yan etkisi bildirilmemiştir.
Dikkat edilmesi
Gereken Durumlar: Genel aşı önlemleri dışında aluminyum alerjisi olanlara
yapılmamalıdır.
HEPATİT B AŞISI:
Hepatit B virusunun yüzeyinde bulunan bir maddeyi içeren bir
ölü aşıdır. Çocukların % 98-100 de bağışıklık sağlar. Tam koruma için üç doz
aşı gerekir. İlki doğumda yapılır. Bu özellikle taşıyıcı annelerin bebekleri
için çok önemlidir. Ülkemizde ikinci doz 1. ayın sonunda, 3. doz 6. ayın sonunda
yapılır. Bu üç doz çocuğu ömür boyu korur, pekiştirme dozuna gerek yoktur.
Yan etkileri:
Uygulama alanında hassasiyet olabilir. Daha az olarak hafif ateş ve halsizlik
veya huzursuzluğa neden olabilir. Ciddi yan etkisi pek yoktur.
Dikkat edilmesi Gereken
Durumlar: Genel aşı önlemleri dışında maya allerjisi olanlara
yapılmamalıdır.
HEMOFİLUS İNFLUENZATİP b (Hib) AŞISI:
Hib aşısı bakterinin bir kısmından yapılmış bir ölü aşıdır
ve % 95-100 oranında bağışıklığa sahiptir. Aşının, 4., 6. ve 18-24. aylarda
yapılması önerilir.
Yan etkileri:
Hib aşısı son derece emin bir aşıdır. Aşı sonrası Hib hastalığı veya menenjit
bildirilmemiştir. Uygulama yerinde kızarıklık, şişlik, ısı artışı ve hafif ateş
olabilir. Bu etkiler uygulamadan sonra 24 saat içinde çıkar ve 2-3 gün sürer.
Dikkat edilmesi
Gereken Durumlar: Genel aşı önlemleri alınmalıdır. Ayrıca Hib aşısını 6
haftadan önce uygulamamak gerekir. Bu emin olmadığından değil, bu yaştan önce
yeterli koruyuculuk sağlayamayacağındandır.
GRİP AŞISI:
Grip aşısı inaktive edilmiş influenza virüslerinden veya
antijenlerinden yapılır. Grip virusları yıldan yıla değişiklik gösterdiğinden
aşının her yıl yeniden üretilmesi ve her yıl aşılama yapılması gerekir. İnaktif
grip aşısının sağlıklı çocuklarda koruyuculuk oranı % 70-90 civarındadır. Yılda
bir kez eylül-ekim aylarından başlamak üzere tek doz aşı yapılması önerilir.
Dokuz yaş altındaki çocuklara ilk yapılan aşı bir ay arayla iki doz şeklinde olmalıdır.
Aşının etkisinin ortaya çıkması için aşağı yukarı 2-3 haftalık bir süreye
ihtiyaç duyuluyor.
Yan Etkileri: Uygulama yerinde ağrı ve kızarıklık olabilir. Nadiren ateş, titreme ve kas ağrılarına neden olabilir. Grip aşısında koruyucu olarak civa içeren tiomersol bulunur. Tiomersolün otizme neden olduğuna dair bazı inançlar vardır. Ancak bilimsel çalışmalar grip aşısı ile otizm arasında bir ilişki bulamamıştır.
Yan Etkileri: Uygulama yerinde ağrı ve kızarıklık olabilir. Nadiren ateş, titreme ve kas ağrılarına neden olabilir. Grip aşısında koruyucu olarak civa içeren tiomersol bulunur. Tiomersolün otizme neden olduğuna dair bazı inançlar vardır. Ancak bilimsel çalışmalar grip aşısı ile otizm arasında bir ilişki bulamamıştır.
Dikkat edilmesi
Gereken Durumlar: Genel aşı önlemleri dışında 6 aydan küçük bebekler,
hamileliğin ilk 3 ayı içerisindeki anne adayları, yumurta ve tavuk
proteinlerine alerjisi olan kişilere yapılmamalıdır. Ayrıca, 38 derece üstünde
ateşi olan hasta kişilerde, aşı uygulamasının ateş düştükten sonra yapılması
gerekiyor.
KIZAMIK-KIZAMIKÇIK-KABAKULAK(KKK) AŞISI:
Hastalık yapan bu üç virüsün
zayıflatılması ve hastalık yapıcı etkilerinin ortadan kaldırılması yoluyla
geliştirilen üçlü kızamık, kızamıkçık ve kabakulak karma aşısı, yıllardır tüm
dünyada güvenle kullanılmaktadır. Üç virusu da içeren zayıflatılmış canlı aşı
olup; kızamık için %99 üzerinde, kızamıkçık ve kabakulak için %95 oranında
bağışıklık sağlar.
Bebekler anne karnındayken
annenin bu hastalıklara karşı oluşturduğu bağışıklık cisimciklerini
(antikorlar) almakta ve bu şekilde yaşamın ilk aylarında doğal olarak
korunmaktadırlar. Ancak, anneden geçen bu antikorların yavaş yavaş ortadan
kalkması nedeniyle bebeklerde 9. aydan itibaren korunma azalmaya başlamaktadır.
Bu nedenle, özellikle kızamık salgını var ise 9. ayda bir doz kızamık aşısı
uygulanabilir.
KKK karma aşısı iki doz olarak
önerilir. İlk dozu 12-15. aylarda, tekrar dozu ise 4-6 yaşta (ülkemizde ilköğretim
1. sınıfta) uygulanmaktadır. KKK karma aşısı, bu hastalıklardan herhangi birini
geçirmemiş erişkinlere de uygulanabilir. Aşı yapılacak kişinin örneğin önceden
kabakulak geçirmiş olması, bu üçlü karma aşının yapılmasını engelleyici bir
neden değildir.
Yan Etkileri:
Nadiren aşıdan 5 ile 12 gün sonra
hafif ateş ve bazı hafif deri döküntüleri olabilmekte ve bu belirtiler tedaviye
gerek kalmadan 1-2 günde kendiliğinden iyileşmektedir. Daha az olarak lenf
bezlerinde şişme, nadiren de eklem ağrısı ve şişliği olabilmektedir. Eklem
bulguları çocuklardan ziyade erişkinlerde ortaya çıkmaktadır. Yine nadir olarak
uygulamadan 1-2 hafta sonra ateşli havale olabilir. Bu bebeklere doktor
tavsiyesiyle bir iki gün süreyle aspirin içermeyen ateş düşürücü şurup ya da
fitil verilebilir.
Dikkat edilmesi
Gereken Durumlar: Genel aşı önlemleri dışında jelatin ve neomisine alerjisi
olanlara bu aşı yapılmamalıdır. Bağışıklık sistemi zayıf olan hastaların
mutlaka hekim kontrolunden geçirilerek aşı yapılıp yapılmamasına karar
verilmelidir. Yakın zamanda kan veya kan ürünü almış hastalarda KKK aşısı
birkaç ay sonra yapılmalıdır. İki canlı aşı örneğin KKK ve suçiçeği aşısı aynı
anda yapılabilir. Aynı zamanda yapılmamışsa iki canlı aşı arasında en az 4
hafta olmalıdır. KKK aşısı ölü aşılarla birlikte veya herhangi bir zamanda
yapılabilir. KKK aşısı ile aşılanmış çocuklar temas ettikleri kişilere
bulaştırıcı değildir.
PNÖMOKOK AŞISI:
Çocuklarda en ağır infeksiyona neden olan 7 tip pnömokok
bakterisine karşı koruyucudur. Ağır pnömokok infeksiyonlarına karşı
koruyuculuğu %90 civarındadır. Dört doz olarak 2., 4.,6. ve 12-15. aylarda
yapılır. Beş yaş üzeri çocuklarda yapılması gerekmez. Ancak 5 yaştan büyük olup
pnömokok aşısı yapılması gereken çocuklar da vardır. Bu çocuklar kronik
hastalığı olan veya bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklardır. Bu çocuklar için
farklı bir pnömokok aşısı yapılması önerilir. Pnömokok aşısı diğer aşılar ile
birlikte uygulanabilir.
Yan etkileri:
Uygulama yerinde rahatsızlık yapabilir. Daha az olarak kol ve bacaklarda ağrı
ve ateş olabilir. Bu tür yan etkiler 4. doz aşıdan sonra daha fazla görülür.
Dikkat edilmesi
Gereken Durumlar: Genel aşı önlemleri dışında pnömokok aşısına özel bir
durum yoktur.
ÇOCUK FELCİ AŞISI:
Günümüzde çocuk felci hastalığına
karşı kullanılan iki farklı aşı vardır: İnaktif (ölü) çocuk felci aşısı
ve oral (canlı) çocuk felci aşısı.
Ölü çocuk felci aşısı enjeksiyon şeklinde uygulanır. Son derece
güvenli ve etkin olması en önemli özelliğidir. Yaşamın ikinci ayından
başlayarak 1- 2 ay arayla toplam 3 doz enjeksiyon şeklinde uygulanır. Bebek 18
aylık olduğunda bir hatırlatma dozu daha yapılmalıdır.
Canlı çocuk felci aşısı ağızdan damla şeklinde verilerek uygulanmaktadır. Oldukça etkin bir aşı olmakla birlikte aşının verilmesi sırasında çocuğun kusması ya da tükürmesi gibi durumlardan olumsuz etkilenebilmektedir. Çocuk felcine karşı toplumsal korunmanın sağlanmasında önemi vardır.
Canlı çocuk felci aşısı ağızdan damla şeklinde verilerek uygulanmaktadır. Oldukça etkin bir aşı olmakla birlikte aşının verilmesi sırasında çocuğun kusması ya da tükürmesi gibi durumlardan olumsuz etkilenebilmektedir. Çocuk felcine karşı toplumsal korunmanın sağlanmasında önemi vardır.
Ölü ve canlı çocuk felci aşılarının birlikte kullanımı: Yapılan
çalışmalar, bu hastalığa karşı en iyi korunmanın inaktif ve oral çocuk felci
aşılarının ardışık kullanılması ile sağlanabileceğini göstermektedir. Ardışık
kullanım önce inaktif, ardından oral olmak üzere çocuğa farklı zamanlarda her
iki aşının da verilmesi prensibine dayanır. Birçok ülkede tercih edilen bu
uygulama; aşılamaya 2,4,6 ya da 2,3,4. aylarda beşli aşı ile başlanan çocuklara
18. aydaki hatırlatıcı dozun ağızdan oral aşı şeklinde verilmesi ile
gerçekleştirilmektedir. İnaktif ve oral çocuk felci aşılarını ardışık
kullanmanın sağladığı en büyük avantaj, inaktif aşı ile önce bireysel korunmanın
sağlanması, daha sonra oral aşı ile toplumsal korunmanın sağlanmasıdır. Böylece
çocuk felci hastalığına karşı hem bireyde hem de toplumda çok güçlü ve kalıcı
bir bağışıklama sağlanması mümkün olur. Çocuk felci aşılarının her iki çeşidi
de difteri, tetanoz, boğmaca ve diğer çocukluk aşıları ile birlikte ve aynı gün
uygulanabilir. Aşı uygulanmasından sonra annelerin bebeklerini emzirmesinde
herhangi bir sakınca yoktur. Aşıdan hemen sonra dahi bebeğe mama, süt ve diğer
besinler verilebilir, herhangi bir süre kısıtlaması yoktur.
Yan etkileri: İnaktif çocuk felci aşısı son derece emniyetli olup;
uygulama yerinde rahatsızlık dışında pek yan etkisi yoktur. Ağızdan verilen
canlı çocuk felci aşısının nadiren çocuk felci hastalığına neden olması
mümkündür.
Dikkat edilmesi Gereken Durumlar: Genel aşı önlemleri dışında
inaktif çocuk felci aşısı neomisin, streptomisin ve polimiksin B
antibiyotiklerine alerjisi olanlara yapılmaz. Oral çocuk felci aşı uygulanması
esnasında ishali olan bebeklere ise bir ay sonra bir doz aşının daha
uygulanması tavsiye edilmektedir. Yine klor oral çocuk felci aşının etkisini
bozar. Bu nedenle çocuğunuza aşıdan sonra birkaç saat su ve içine su katılmış
yiyecekler vermeyiniz.
ROTAVİRUS AŞISI:
Rotavirus aşısı canlı aşıdır, ancak ağızdan verilir. Üç doz
olarak 2., 4. ve 6. aylarda verilir. Beş
farklı rotavirusa karşı bağışıklık sağladığından daha önce rotavirus geçiren
çocuklara da yapılması gerekir. Rotavirus ishaline karşı koruyuculuğu %74
civarındadır, ancak ciddi ishallerden koruyuculuğu % 98 kadardır.
Yan etkileri: Hafif
yan etkileri olabilir. Geçici kusma ve ishal görülebilir. Ciddi yan etkisi
bildirilmemiştir.
Dikkat edilmesi
Gereken Durumlar: Genel aşı önlemleri dışında jelatin ve neomisine alerjisi
olanlara bu aşı yapılmamalıdır. Bağışıklık sistemi zayıf olan hastaların
mutlaka hekim kontrolunden geçirilerek aşı yapılıp yapılmamasına karar
verilmelidir. Yakın zamanda kan veya kan ürünü almış hastalarda rotavirus aşısı
bir süre ertelenmelidir. Sindirim sistemi sorunu olan çocuklar için aşıdan önce
hekime danışılmalıdır.
SU ÇİÇEĞİ AŞISI:
Suçiçeği virusundan yapılmış canlı aşıdır. Su çiçeğinden
koruyuculuğu % 70-90, ağır suçiçeği infeksiyonundan koruyuculuğu % 95
civarındadır. Çocuklarda iki doz olarak önerilir. İlk doz 12-15 aylarda KKK
karma aşı ile birlikte, ikincisi 4-6 yaşlarda yapılmalıdır. Arada en az 3 ay
olmak üzere daha kısa aralıkla da yapılabilir. Suçiçeği geçiren insanlara aşı
gerekmez. Buna karşılık aşı yapılmış insanların bazıları suçiçeği geçirebilir.
Ancak bu durumda hastalık çok hafiftir, döküntü sayısı 50 adeti geçmez ve
kesecikler oluşmaz. Ateş ve diğer ciddi durumlar görülmez.
Yan Etkileri: Uygulama
yerinde hassasiyet ve kızarıklık olabilir. Uygulamadan 1-3 hafta sonra hafif
döküntü görülebilir. Nadiren ateş ve ateşli havale ile çok nadir olarak da
beyin etkilenmesi ve kas kontrolü kaybı gelişebilir.
Dikkat edilmesi
Gereken Durumlar: Genel aşı önlemleri dışında jelatin ve neomisine alerjisi
olanlara suçiçeği aşısı yapılmamalıdır. Bağışıklık sistemi zayıf olan hastalar
mutlaka hekim tarafından değerlendirilmelidir. Yakın zamanda kan veya kan ürünü
almış hastalarda suçiçeği aşısı birkaç ay ertelenmelidir. Bu aşı yapılan
çocuklara ateş düşürücü olarak aspirin verilmemelidir. İki canlı aşı örneğin
suçiçeği ve KKK aşısı aynı anda yapılabilir. Aynı zamanda yapılmamışsa iki
canlı aşı arasında en az 4 hafta olmalıdır. Suçiçeği aşısı ölü aşılarla
birlikte veya herhangi bir zamanda yapılabilir.
Suçiçeği aşısı yapılan çocuklar nadiren hastalığı aile
üyelerine özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilere bulaştırabilir.
Ancak bu durum sadece aşıdan sonra döküntüsü olan çocuklar için geçerlidir.
Aşıdan sonra döküntüsü olan çocukların bağışıklık sistemi zayıf kişilerle
temasının engellenmesi uygun olur.
Son yıllarda Türkiye’de görülme
sıklığı önemli oranda yükselen verem, dünya ölçeğinde de yaygın bir infeksiyon
hastalığı olma özelliğini korumaktadır. Aşı deri içine verilerek uygulanır. Verem
aşısı çok dikkatli yapılmalıdır. Deri altına değil kesinlikle deri içine
uygulanmalıdır. En sık kullanılan bölge sol kolun dış yüzüdür. Aşıyı takiben
bir ile üç hafta arasında küçük kırmızı bir kabarcık (nokta) belirir. Kabarcık
yumuşayıp patlama eğilimi taşır, bu da çoğu kişide küçük bir yara ile
sonuçlanır. Yaranın iyileşmesi üç ay kadar sürebilir ve genellikle küçük bir iz
bırakır.
BCG aşısı bebekleri 5 yaşına
değin % 80-90 oranında korur. Bu koruma 10 yaşına değin % 80’e, erişkinlerde % 50’ye düşer. Bazı
durumlarda koruma tam değildir. Ama her durumda aşı hastalığın vücuda
yayılmasını engeller.
Yeni doğanlara ve tüberkülin
testi negatif sonuç verenlere aşı uygulaması önerilirken, aşağıda risk
gruplarında bulunanlara da aşının
yapılması gerekir.
- Beş-on yaşlarında, hastalığın yaygın olduğu toplumsal ve ekonomik düzeyi düşük bölgelerde yaşayan ve tüberkülin test sonucu negatif olan kişilerde,
- Beş-on beş yaşlarında, aile bireylerinden birinde verem saptanan ya da önceden verem hastalığı geçirmiş ve tüberkülin testi negatif sonuç veren kişiler,
- Sanatoryumda görevli personelin çocukları içinde tüberkülin testi negatif çıkanlar,
- Sağlık kuruluşlarında çalışan ve tüberkülin testi negatif olan kişiler,
- Tüberkülin testi negatif çıkan tıp öğrencileri, tıp fakültesine kayıt sırasında,
- Tüberkülin testi negatif çıkan ve askerlik görevine başlayan kişiler.
Yan etkileri: Bazen aşı yapılan yerde ağrı, kızarıklık ve şişme
olabilir. Bu genellikle tedavisiz iyileşir. Koltuk altı veya boyundaki bezeler
de şişebilir ki bunların zaman zaman tedaviye ihtiyacı vardır. Aşı yanlışlıkla kişinin vereme yakalandığı
bir dönemde uygulanırsa hasatlığın kuluçka süresi kısalır, yerel lezyon hızla
yayılır ve ateşle birlikte hastalığın tüm belirtileri ortaya çıkar. Aşı çok
seyrek olarak çok yaygın BCG infeksiyonuna neden olabilir. Bu, HIV pozitif
olan, kötü beslenen veya ciddi hastalığı olanlar da dahil olmak üzere,
genellikle bağışıklığı düşük olan kişilerde meydana gelir. Seyrek durumlarda
ölüm de görülmüştür.
Aşı yapılan yerin bakımı:
- Aşı yapılan yerin doğal olarak iyileşmesine olanak tanıyın ve o bölgeyi TEMİZ VE KURU tutun. Krem veya merhem kullanmayın
- Gerekirse, mikroptan arındırılmış bir gazlı bezi gevşek biçimde sarın ama aşı yapılan yerin üzerine yapışkan bant, pamuk veya bez KOYMAYIN.
- Aşı yapılan yeri çarpmaktan veya kaşımaktan kaçının
- Duş yapmak, yüzmek ve spor gibi normal etkinlikleri sürdürebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder