anne sütü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
anne sütü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ağustos 2015 Perşembe

EK BESİNLER NASIL HAZIRLANIR?


Süt çocuğu beslenmesinde bazı sebzeler, çeşitli nedenlerle kullanılmazlar. Bunlar; yer elması, şalgam, pancar, sarımsak, bamya, hıyar (salatalık) gibi...Pişirme sırasında sebzelerin içindeki vitamin ve minerallerin kaybını en aza indirmek için bazı önlemler almak gerekir:

13 Ağustos 2015 Perşembe

İLK BİR YILDA BEBEK BESLENMESİ

 Tamamlayıcı beslenme nedir?

Anne sütünün tek başına, süt çocuğunun besin ihtiyacını karşılamaya daha uzun süre yeterli olamayacağı zamanda başlatılan ve diğer yiyecek ve içeceklerin anne sütü ile birlikte sunulduğu süreçtir. Tamamlayıcı besinler, geçiş besinleri ve aile yemekleri olmak üzere iki gruptan oluşur.  Geçiş besinleri, süt çocukları için özel hazırlanmış besinlerdir. Aile yemekleri ise ailenin diğer fertlerinin tükettiği sofra yemeklerinden oluşur. Tamamlayıcı beslenme için en uygun dönem 6-24 aylar arasıdır, bu dönemde emzirmenin sürmesi çocuk sağlığı açısından oldukça önemlidir.

ANNE SÜTÜ İLE BESLENME


Anne sütü bebekler için kesinlikle en iyi besin kaynağıdır. Annelerin mümkün olduğu kadar uzun süre ve nerede ve ne zaman olursa olsun bebekleri acıkınca vermeleri teşvik edilmelidir. Anne sütünün bebek için ideal besin olmasının çok sayıda nedeni vardır. Anne sütü bebeğiniz için açık farkla en doğal ve en sağlıklı besindir. Anne bebek ilişkisini kuvvetlendirmesinin yanı sıra bebeği barsak, kulak ve diğer infeksiyonlardan koruyucu özelliği de vardır.

12 Ağustos 2015 Çarşamba

EMZİRMEYİ ETKİLEMEYEN DURUMLAR

Yenidoğan Sarılığı

Yenidoğanların hemen hemen yarısında görülen bu durumun hepatit olarak adlandırılan sarılıkla ilgisi yoktur. Bebeklerde, karaciğerin henüz yeterli olgunluğa ulaşmamış olması nedeniyle biluribin adı verilen sarı renk maddesinin kanda miktarı artar, cilt sarıya boyanır. Yenidoğan sarılığı doğumdan sonraki 2-3 günde ortaya çıkar ve 7-10. günde kaybolur. Bu durum çoğunlukla kendi kendine geçerse de bazen fototerapi adı verilen ışık tedavisi gerekli olabilir. Sarılığın sürdüğü dönemde bebeğin mümkün olduğunca sık emzirilmesi gerekir. Nadiren anne sütü de sarılığa neden olabilir, ancak anne sütünün kesilmesi gerekmez.

Yenidoğan Sivilcesi

Doğumdan 2 ya da 3 hafta sonra bebeğinizin cildinde tıpkı ergenlikte olduğu gibi sivilce çıkabilir. Tamamen normal olan bu durum tedavi gerektirmez, emzirmeye devam edilmelidir.

Ağız İçinde Mantar (Pamukçuk)

Ağız içinde ve dil üzerinde beyazlık olarak tanınan bu duruma Kandida adlı bir mantar yol açar. Çok yaygın olduğunda sebep olduğu acı nedeniyle bebeğinizin emmek istememesine sebep olabilir. Emziren annenin hijyen kurallarına uyması (her emzirmeden önce ve bebeğin altını her açışından sonra ellerin yıkanması) ve her emzirmeden sonra çocuğa bir çay kaşığı su vererek süt kalıntılarının ağızda birikmesini engellenmesi ile pamukçuk oluşumunun önüne  geçilebilir. Doktorunuzun önerdiği tedavi ile tamamen geçer. Karbonatlı su ile temizlemek ya da nistatin solüsyonu (Mikostatin solüsyon) önerilir.

Annenin Hastalıkları


Annenin kendisinde ortaya çıkacak ufak bir soğuk algınlığında bebeği emzirmeyi kesmemesi gerekir. Gerekli tedbiri alarak (ağız maskesi takabilir) emzirmeye devam edebilir. Emziren anne doktora sormadan ilaç almamalıdır. Annede hepatit, AIDS ve tüberküloz gibi ciddi hastalıklar varsa bebeğin emzirilmemesi gerekir. En iyisi kendisinde hastalık bulunan annelerin bebeği emzirmeden önce doktoruna danışmasıdır.

ANNE SÜTÜNÜ ARTTIRMANIN YOLLARI

İlk 4-6 ay anne sütü, bebek için gerekli tüm besinleri içerir ve beraberinde başkaca bir gıda verilmesi gereksizdir. Bebeğinizin sağlıklı gelişmesini, büyümesini ve hastalıklardan en iyi şekilde korumasını istiyorsanız, bebeğinize mutlaka ANNE SÜTÜ vermelisiniz, yani doğal beslenmeden uzaklaşmamalısınız. Ayrıca her annenin kendi sütü bebeğinin erken, zamanında veya geç olarak doğmuş olmasına bağlı olarak içeriği değişmekte; sonuçta her annenin sütü özellikle kendi çocuğunun en ideal besin kaynağı olmakta ve başkaca hiçbir besin onun yerini dolduramamaktadır. Ancak annelerin büyük bir çoğunluğu önemli bir yanılgıya düşmektedirler, bunun en büyük sebebinin annelerin bebeklerine karşı duyduğu aşırı sevgi ve koruma isteğine bağlı olmasına karşın sonuçta bebeklerine istemeden çok büyük bir zarar vermektedirler. Bu yanılgı bebeğinin doymadığı kanısıyla ek gıdalara başlanmasıdır. Unutulmamalıdır ki; ağlamanın tek sebebi acıkmak değildir, bunun birçok sebebi olabilir. Örneğin; bebek daha çok kucaklanmak, sevilmek isteyebilir, bazı bebekler memeyi sırf  keyif için emmek isterler veya bebeğin bir rahatsızlığı olabilir ( gaz sancısı, ateş vs..). Bebeğinize kendi sütünüzün yetmediğine lütfen kendiniz karar vermeyiniz, bebeğinizin doktoru ile görüşmelisiniz.

Sütünüzün Yeterince Gelmesi İçin Şu Konulara Azami Dikkat Göstermelisiniz;

1-Kendinizi psikolojik olarak emzirmeye hazırlamak, ayrıca emzirme eğitimi ile birlikte meme başının süt vermeye hazır hale getirilmesi için gerekli egzersizleri öğrenmek ve uygulamak için doğumdan önce mutlaka bir çocuk hekimine gitmelisiniz.

2-Sütünüzün gelmesini beklemeden ve kesinlikle şekerli su vermeden bebeğinizin doğar doğmaz ilk yarım saat içinde mutlaka emzirmelisiniz.

3-Doğduğu andan itibaren bebek istedikçe emzirilmelidir. Yenidoğan bebekler 8-10 öğün emmek isterler. Öğün sayısı daha sonra giderek azalır. Sık emzirme bol süt gelmesini sağladığı gibi, göğüslerin şişmesini ve acımasını önler.

4- Emzirmeden önce veya sonra ticari mama, inek sütü ya da başka gıdaların verilmesi, bebeğin aldığı süt miktarını azaltır. Bu durumda daha az süt gelmesine neden olur. Bu tür ek gıdaları, bebek 4-6 aylık olmadan başlamamak gereklidir.

5-Başkaca sıvı vermek için biberon kullanılmamalıdır, bebeğin meme emmesini tümüyle kesebilir. Biberonun gerektirdiği emme şekli meme emilmesinden daha farklı ve kolay olduğu için biberonu tercih etmelerine neden olabilir.

6-Geceleri emmek isteyen bebeği annenin emzirmesi çok önemlidir. Bu durum hem bebeğin psikolojik dengesinin sarsılmaması hem de annenin süt veriminin artması açısından son derece önemlidir. Geceleri emzirmenin anne açısından güçlüğü ve nahoş durumu nedeniyle babanın ve aile büyüklerinin bu konuda anneye yardımcı ve destek olması çok yararlı olacaktır. Zaten bu nahoş durum 2. ayın sonuna doğru yavaş yavaş ortadan kalkacak ve geceleri emme ihtiyacı azalacaktır. Ancak bu konuda bazen aileler büyük bir yanlışlık yapmaktadır. Geceleri emzirmek yerine biberon ile beslemektedirler. Böylece hem annenin süt verimi azalmakta, hem çocuğa mikrop kaynağı olabilecek doğal almayan beslenme yapılmakta, hem de bebek en yararlı olan anne sütünden mahrum bırakılmaktadır.

7-Anne bebeğini emzirdiği dönemde kendi beslenmesine de özel bir önem göstermelidir. Emziren anne, günde en az iki litre sıvı, en az iki bardak süt içmeli veya yoğurt ve peynir gibi süt ürünleri yemelidir. Protein gereksinimini karşılamak için kuru fasulye, nohut,  mercimek gibi kuru baklagiller, et, tavuk, balık gibi yiyeceklerden her öğünde yemelidir. Bol bol sebze ve meyve ihmal edilmemelidir. Ayrıca sütünün az geldiği düşüncesinde olan annelerin şekerli gıdalardan (pekmez, bal, reçel gibi..) daha fazla tüketmesi tıbben tam kanıtlanmış olmamakla birlikte faydalı olacaktır 

8-Emziren annenin ruhsal yönden desteklenmesi, huzurlu bir ortam sağlanması ve mutlu edilmesi de son derece önemlidir.

9-Her emzirmede bir önceki beslenmede en son verilmiş memeden başlanmalıdır.

10-Bebeğin emme gücüne bağlı olmakla birlikte her emzirme yaklaşık 20-30 dakika sürmelidir.