29 Eylül 2015 Salı

ÇOCUK GELİŞİMİ (4-6 yaş)


    4-5 YAŞ
    Sosyal ve Duygusal Gelişme














    4 yaşındaki çocuk
    • Dünya ve olayların nasıl olduğu hakkında, insanlar ve ilişkiler hakkında daha çok şey öğrenir
    • Arkadaş edinir ve grup oyunları oynar
    • Güvenebileceği yerlere ve kişilere ihtiyaç duyar
    Anlama
    • Çok soru sorar, bazıları zor ve utandırıcıdır
    • İnsanlar arasındaki farkı öğrenir

25 Eylül 2015 Cuma

ÇOCUK GELİŞİMİ (3-4 yaş)


3-4 YAŞ
Sosyal ve Duygusal Gelişme
  • Zaman zaman diğer çocuklarla işbirliği içinde oynar
  • Paylaşmayı öğrenir
  • Alışık olduğu ortamlarda annesinden veya bakıcısından rahatça ayrılır
  • Çok bağımsızdır, yardımları reddeder
  • Diğer çocuklara yardım eder

24 Eylül 2015 Perşembe

ÇOCUK GELİŞİMİ (2-3 yaş)


2-3 YAŞ
Sosyal ve Duygusal Gelişme
2.5 yaşındaki çocuk

  • Bağımsız olmak ister, çokca “hayır” veya "ben yaparım”  sözünü kullanır
  • Duygularını ve öfke nöbetlerini kontrol edemez (özellikle yorgun olduğunda veya engellendiğinde)
  • Paylaşamazlar
  • Hayali oyunlar oynamaya başlar (araba sürmek gibi)

23 Eylül 2015 Çarşamba

ÇOCUK GELİŞİMİ (1-2 yaş)


1-2 YAŞ
Sosyal ve Duygusal Gelişme
18 aylık çocuk
  • Çevreyi keşfetmeye çalışır. Gördüğü ve ulaşabildiği şeylere dokunur ve çeker
  • Fiziksel temastan hoşlanır (kucaklama, gıdıklama)
  • Duygusal olarak değişkendir. Ani ruh durumu değişiklikleri gösterir. Mutlu iken birden kızar, üzülür veya tersi olur

15 Eylül 2015 Salı

ÇOCUK GELİŞİM BASAMAKLARI


İLK 1 YIL
0-3 AY:
Sosyal ve Duygusal Gelişme
  • 4-8 (ortalama 6.) haftada onlarla konuşurken anne ve babasının yüzüne bakar
  • 5-7 haftada gülümser
  • 3. ayda sesli güler
Motor beceriler, görme ve işitme
  • Doğumda yanağına dokunulduğunda emmek için başını o yana döndürür

8 Eylül 2015 Salı

FEMUR BAŞI EPİFİZ KAYMASI

Femur başı epifizi nedir? 
Femur başı epifizi uyluk kemiğinin başıdır. Hala büyümekte olan çocuklarda ve ergenlerde epifiz kemiğin ana kısmından büyüme plağı olarak adlandırılan düz bir kıkırdak parçası ile ayrılmıştır. Kemiğin büyümesi durduğu zaman büyüme plağındaki kıkırdak kemikle yer değiştirir.
Femur başı epifiz kayması  nedir?
Femur başı epifizi kayması femur başının aşağıya ve arkaya doğru yer değiştirmesidir.  Başka bir deyişle külah dondurmada dondurmanın külahtan aşağıya doğru kayması gibi bir durumdur. Yani femur başının büyüme plağından ayrılmasıdır.

27 Ağustos 2015 Perşembe

SİSTEMİK LUPUS ERİTAMATOZUS


Sistemik lupus eritematozus nedir?
Sistemik lupus eritamatozus (SLE) deri, eklemler, kan, böbrekler ve beyin gibi vücudun farklı organlarını tutabilen kronik otoimmün bir hastalıktır. Kronik tanımı SLE’nin uzun süre devam eden bir hastalık olduğunu ifade eder. Otoimmün tanımı ise, vücudun bakteri ve virüsler yerine kendi dokusuna saldırması anlamına gelir.
Bu hastalığa sistemik lupus eritamatozus isminin verilmesi 20. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. “Sistemik” vücudun birçok organının tutulduğunu, latince kurt kelimesinden köken alan “Lupus” karakteristik kelebek döküntünün kurdun yüzündeki beyaz işaretlere benzerliğini, Yunanca kırmızı anlamına gelen “Eritamatozus” ise deri döküntüsünün kızıllığını tanımlamak için kullanılır.

EK BESİNLER NASIL HAZIRLANIR?


Süt çocuğu beslenmesinde bazı sebzeler, çeşitli nedenlerle kullanılmazlar. Bunlar; yer elması, şalgam, pancar, sarımsak, bamya, hıyar (salatalık) gibi...Pişirme sırasında sebzelerin içindeki vitamin ve minerallerin kaybını en aza indirmek için bazı önlemler almak gerekir:

26 Ağustos 2015 Çarşamba

ÇOCUKLARDA TUVALET EĞİTİMİ

Tuvalet alışkanlığı kazanma, çocuğun gelişiminde önemli bir köşe taşıdır ve çocuğun kendi kendine yeter hale geldiğinin ilk göstergelerinden biridir. Bu dönem hem anne-baba hem de çocuklar için zor bir dönemdir.. Tuvalet eğitimine çocuğun ve anne-babanın hazır olduğu bir dönemde başlanması çok önemlidir. 

25 Ağustos 2015 Salı

OYUNCAK SEÇİMİ


Çocukların sağlığı üzerinde etkili olan oyuncaklar, iyi seçilmediğinde çeşitli kazalara neden olabilmektedir. Oyuncakların CE (asgari güvenlik koşullarına sahip olduğunu gösterir işaret) taşıması gerekmektedir. Üzerinde CE işareti olmayan oyuncaklar alınmamalıdır, çünkü bu oyuncakların kalitesi ve çocuk için oluşturabileceği tehlikeyi tahmin etmek zordur.

OYUN VE OYUNCAKLAR

0 - 6 Yaş Çocuğun Gelişiminde Oyun ve Oyuncakların Önemi

Çocuk için yaşamı öğrenme aracı olan oyun büyük öneme sahiptir. Oyun oynarken çocuk mutlu olur. Çocuğun büyümesi ve sağlıklı gelişmesi için beslenme, sevgi, bakım ne kadar gerekli ise oyun ve oyuncaklar da o kadar gereklidir. Oyun çocuğun bedensel, duygusal, sosyal, zihinsel ve dil gelişiminde önemli rol oynar.

24 Ağustos 2015 Pazartesi

TELEVİZYON VE ÇOCUK


Televizyon günümüzün en önemli iletişim araçları arasında yer almaktadır. Eğitici, öğretici olmasının yanı sıra, eğlendirici özelliğiyle de ilgi çekmektedir. Televizyonun etkileri nasıl ve ne derecede kullanıldığı ile ilişkilidir. Önemli olan televizyonun seyredilmemesi değildir. Anne-babanın çocuğa kısa süreli ve denetimli televizyon izletmesi, doğru ve uygun programlar seçerek çocuğu bu programları izlemesi için yönlendirmesi çok önemlidir.

DİŞ ÇIKARMA



Bebekler genelde 6 ay civarında ilk dişlerini çıkarmasına rağmen daha erken veya daha geç (3ay-12 ay) diş çıkarma olabilir. Diş çıkarma zamanı kısmen kalıtımın etkisi altındadır ve bebeğinizin diş çıkarma düzeni size benzeyebilir.
Gerçekte bebekler tam 20 süt dişi ile doğarlar. Bu dişler çıkma zamanını beklerken diş eti içinde gömülü durumdadırlar. Dişler üst ve alt çiftler halinde çıkarlar, ancak çoğunlukla alt diş çifti daha önce çıkar.

ÇOCUK İHMALİ




Çocuğa bakmakla yükümlü kişinin bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi, çocuğun giyinme, beslenme, tıbbi bakımı, eğitimi, korunma ve bakılması gibi doğal ihtiyaçlarının karşılanmaması ve duygusal gereksinimler ya da yasam koşulları için gerekli ilgiyi göstermemesidir.

21 Ağustos 2015 Cuma

ÇOCUĞUMUN YATAK ISLATMASI HAKKINDA NELERİ BİLMELİYİM?



Yatak ıslatma (enürezis)  nedir?

Uyku esnasında idrarın yapılması olup; 5 yaşına kadar normal kabul edilir.

Yatak ıslatma neden olur?

Birçok çocuk 5 yaşına kadar, hatta daha fazla süreyle yatağını ıslatır. Çoğu çocukta neden fizikseldir, çocuğun hatası değildir. Çocuğun mesanesi küçük olabilir veya gece boyunca yapılan idrar mesanenin tutabileceğinden fazla olabilir. Sonuç olarak mesane gece sona ermeden dolar. Bazı çocukların ise uykusu çok derindir veya mesane kontrolunu sağlama gecikmiştir. Çocuklar bilerek yatağını ıslatmazlar. Yatak ıslatma davranış sorunu değil tıbbi bir sorundur. Ancak çocuğa kötü davranılması bir neden olabilir. Çocuğun böbrekleri normaldir.  Cezalandırma ve azarlama çocuğun kuru kalmasını sağlamaz.

20 Ağustos 2015 Perşembe

OKUL ÖNCESİ ÇOCUKTA BESLENME-2



Okul Öncesi Dönem Çocukların Enerji ve Besin Ögesi Gereksinimleri

Çocuklar, genetik yapıları, anne karnındaki ve bebeklik dönemindeki beslenme durumları, geçirdikleri hastalıklar vb nedenlerle birbirlerinden büyük farklılıklar gösterirler. Bu nedenle, hiçbir çocuğun besin gereksinimi bir diğerine eşdeğer değildir. İri çocuklar daha fazla, ince ve ufak yapılı çocuklar daha az tüketirken, aynı yapıdaki ve aynı yaştaki iki çocuk da enerjiyi farklı kullanabilirler. Anneler çocukların gelişim durumlarını iyi değerlendirmeli çocuğu gereksiz yere yemesi için zorlamamalıdır. Bunun için de çocukluk yaşlarında büyüme ve gelişme çok iyi izlenmeli, duraklama ya da gerileme olup olmadığı değerlendirilmelidir.

OKUL ÖNCESİ ÇOCUKTA BESLENME-1


Toplumların sağlıklı gelecekleri için temel, sağlıklı yetişmiş çocuklardır. Çocukların sağlığı ve sağlıklı yetişkinler olabilmesi, anne karnından başlayarak sağlıklı bir ortamda büyümelerine bağlıdır. Okul öncesi dönem yaşamın en duyarlı dönemlerinden biridir. Bu dönemde içinde bulunulan çevre, alınan uyarılar, çocuğun fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal yönden büyüme ve gelişiminde çok etkin rol oynar. Yeterli ve dengeli beslenme doğumdan ölüme kadar insan yaşamı boyunca yalnız fizyolojik gereksinimin giderilmesi için değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik gereksinimlerin giderilmesinde de önemli bir yer tutar. Araştırmalar yetersiz ve dengesiz beslenmiş çocukların hem fiziksel hem de zeka yönünden  geri olduklarını ortaya koymuştur.

17 Ağustos 2015 Pazartesi

ANNE-BABALAR ÇOCUK İSTİSMARI HAKKINDA NELERİ BİLMELİDİR?


Çocuk istismarı yaygındır. Gazete ve TV haberleri çocuğa kötü muamele hakkında raporlarla doludur ve çocuğunuzu bu durumdan nasıl koruyacağınızı bilemeyebilirsiniz. Aşırı korumacı olmak çocuğunuzu korkutmasına rağmen, gerçek riskleri ve istismar belirtilerini tanımak önemlidir. Son yıllarda istismar ve ihmal vakalarında aşamalı bir artış gözlenmektedir. Kız çocuklar istismarla erkeklerden biraz daha fazla karşılaşmaktadırlar. İstismara maruz kalan çocuklarda fiziksel istismar, cinsel istismar ve / veya ihmal sıklıkla birliktedir.

16 Ağustos 2015 Pazar

İNDİGO MAĞARA ÇOCUKLARI


“Sıkıntının nirvanasındayım…”  Bu sözler hipertansiyon nedeniyle gelen 15 yaşındaki bir hastamın sözleri. Annesi ile sürekli bir didişme halinde olan bu genç hastam tansiyon yüksekliğini aşırı baskı altında olmasına bağlıyordu…


Günümüzde çocuklarla çalışan psikologlar, psikiyatristler, öğretmenler ve diğer profesyonellerin giderek artan oranda karşılaştıkları yeni bir çocuk tipi var. Çoğu zaman “ zamane işte” diye geçiştirdiğimiz bu çocuklar aslında yüksek bir bilinç düzeyine ve algısal farkındalığa sahip olan sezgisel ve yaratıcı çocuklardır. Bu çocuklar indigo ve kristal çocuklar olarak adlandırılır. Bir yeni çağ terimi olan indigo çocuklar özel bir takım ruhsal ve psikolojik özellikler taşıyan çocuklar için yapılan bir tanımlamadır. Bu çocuklar “otorite” ile çatışma halindedir. İndigo sıfatı mora kaçan mavi bir rengin adı olan indigodan gelmekte olup; çocukların aurasının bu renkte olmasından kaynaklanır.

14 Ağustos 2015 Cuma

BİLGİSAYAR BAĞIMLILIĞI



Teknoloji kuşkusuz insanların günlük yaşamlarını kolaylaştırıcı pek çok imkan sağlamaktadır. Bilgisayar, internet, cep telefonu, televizyon gibi araçlar bir yandan hayatı kolaylaştırırken diğer yandan da bu araçları kullanma bağımlılığını da beraberinde getirmektedir. Özellikle küçük çocukların ve ergenlerin bu tür bağımlılığa daha yatkın olduğu görülmektedir.

ON BEŞ HASTALIĞA ON BİR AŞI:



Aşılar, çocuğunuzu ölüm veya sakatlıkla sonuçlanabilecek pek çok hastalıktan korumaya yarayan, genelde zayıflatılmış hastalık mikrobu veya hastalığa neden olan mikrobun parçacıklarını içeren, ağızdan damla şeklinde veya iğne ile uygulanabilen koruyucu maddelerdir.
Aşı ile korunabilir hastalıklardan her yıl ülke genelinde 12.000 bir yaş altı bebeğimiz ölmektedir.

İNEK SÜTÜ VERİLMESİ ve DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR





İnek sütü, protein, karbonhidrat yağ içeriği yanında iyi bir kalsiyum, A,  B2,  B6,  B12 vitamin kaynağı olarak 6. aydan sonra karışık beslenen çocuklarda kullanılabilir. Temizlik (kaynatma ve saklama)  koşulları, nerede saklandığı çok önemlidir. Ekonomik olması bebeğin iyi kaynaklı protein alması açısından önemlidir.

EK BESİNLER

Anne sütü 6. aydan itibaren bebeklerin besinsel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamamaktadır. Sağlıklı büyüme gelişme için bebeğin beslenmesi sağlıklı ek besinlerle olanaklıdır. Altıncı aydan itibaren bebeklerin enerji, protein, vitamin, mineral (çinko, demir, B grubu vitaminleri gibi) ihtiyacı farklılaşır ve daha güçlü besinleri sindirebilecek mide bağırsak sistemine kavuşurlar. Altıncı ay ve sonrasında yumuşak püre kıvamında sulu besinler ile bebeğin kaşıkla beslenmesi yutma işlevinin gelişiminin göstergesidir. Bu dönemde iki elle kavrama, destekle oturma ve baş denetimi gelişmiş olmalıdır.

AŞI İLE KORUNULABİLEN ON BEŞ HASTALIK


Aşılamanın amacı bulaşıcı hastalıklardan korunmaktadır. Onbeş bulaşıcı hastalık vardır ki bu hastalıklar çocuklarda çok yüksek oranda ciddi hastalık oluşturma riskine sahiptir. Bu hastalıklar boğmaca, çocuk felci, difteri, Hemofilus influenza tip b (Hib) hastalığı, hepatit A, hepatit B, grip (influenza), kabakulak, kızamık, kızamıkçık, pnömokok hastalığı, rotavirus, suçiçeği, tetanoz ve veremdir.

13 Ağustos 2015 Perşembe

GÖBEK BAKIMI



Doğumdan sonra 1-3 hafta içinde bebeğin göbek bağı önce siyahlaşır, sonra kurur ve sonunda düşer. Bu dönemde göbek bakımı şu şekilde yapılabilir:

BEBEK NEDEN AĞLAR?


Ağlama, çoğu zaman bebeğin derdini çevresine tek anlatma yoludur. Ağlayan bir bebek kötü, yaramaz veya disiplinsiz olarak değerlendirilmeden önce bebeğin ağlamasına neden olan gereksinimlerin araştırılması gerekir.
Bebekler Neden Ağlar?
Ağlamaya neden olan sorunu ortaya çıkarabilmek için öncelikle ağlamanın şeklini ve ne zaman başladığını bilmek gerekir.

BEBEK VE ÇOCUKLARDA SAĞLIKLI UYKU



Uyku çocuğunuzun sağlığı için çok önemlidir. Yeterince uyumayan çocuk gün boyunca sorunlar yaşar ve gece sakinleşmesi de zordur. İyi uyku alışkanlığı doğumda başlar.

BEBEKTE GAZ SANCILARI (İNFANTİL KOLİK)



Bebeğiniz hergün düzenli olarak huzursuzluk nöbeti geçiriyor ve siz onun huzurunu sağlayacak bir şey yapamıyor musunuz? Bu durum özellikle öğleden sonra saat 4 ile gece yarısı arasında, yani sizin günün koşturmaca ve sıkıntılarından yorgun düştüğünüz zamanlarda oldukça sık görülen bir durumdur. Bu huysuzluk nöbetleri özellikle sizden hizmet bekleyen başka çocuklar ya da yapılacak işiniz varsa size işkence gibi gelebilir. Bu huzursuzluk dönemi altıncı hafta civarında günde 3 saat gibi uzun süreye ulaşabilir ve 3-4. aylarda yavaş yavaş günde 1-2 saate iner. Bebeğiniz birkaç saat içinde sakinleşiyor ve günün kalan zamanını huzurlu geçiriyorsa telaşlanmak için bir neden yoktur.

İLK BİR YILDA BEBEK BESLENMESİ

 Tamamlayıcı beslenme nedir?

Anne sütünün tek başına, süt çocuğunun besin ihtiyacını karşılamaya daha uzun süre yeterli olamayacağı zamanda başlatılan ve diğer yiyecek ve içeceklerin anne sütü ile birlikte sunulduğu süreçtir. Tamamlayıcı besinler, geçiş besinleri ve aile yemekleri olmak üzere iki gruptan oluşur.  Geçiş besinleri, süt çocukları için özel hazırlanmış besinlerdir. Aile yemekleri ise ailenin diğer fertlerinin tükettiği sofra yemeklerinden oluşur. Tamamlayıcı beslenme için en uygun dönem 6-24 aylar arasıdır, bu dönemde emzirmenin sürmesi çocuk sağlığı açısından oldukça önemlidir.

ANNE SÜTÜ İLE BESLENME


Anne sütü bebekler için kesinlikle en iyi besin kaynağıdır. Annelerin mümkün olduğu kadar uzun süre ve nerede ve ne zaman olursa olsun bebekleri acıkınca vermeleri teşvik edilmelidir. Anne sütünün bebek için ideal besin olmasının çok sayıda nedeni vardır. Anne sütü bebeğiniz için açık farkla en doğal ve en sağlıklı besindir. Anne bebek ilişkisini kuvvetlendirmesinin yanı sıra bebeği barsak, kulak ve diğer infeksiyonlardan koruyucu özelliği de vardır.

PROTEİNÜRİ

Protein nedir?

Protein vücudumuzu oluşturan üç esas kimyasaldan biridir (diğer ikisi yağlar ve şekerler). Protein gıdaların önemli bir parçası olup; çoğu yiyecekte bulunur. Et ve balıkta çok miktarlarda vardır. Et yediğinizde et midede parçalanır ve vücuda alınır. Protein daha sonra vücutta değiştirilir ve dağılır. Proteinler kaslar, kemikler, saç ve tırnaklar dahil tüm vücut parçalarını yapan kalıplardır. Kandaki proteinler ise birçok önemli fonksiyona sahiptir. Vücudu mikroplardan korurlar, pıhtılaşmaya yardım ederler, vücutta dolaşan sıvının miktarını ayarlarlar. Proteinler kanın plazma bölümünün ( sulu kısmı) önemli bir parçasıdır ve vücut proteinlerini kaybetmek istemez. Dolayısıyla vücut atık maddeleri böbrekler yoluyla atarken proteinler kan dolaşımında tutulur.

PEDİATRİK SKLERODERMA


Skleroderma Nedir?
Skleroderma, Yunanca “sert deri” anlamına gelen bir kelimedir. Derinin parlaklaşıp ve sertleşdiği, normal dokuların yoğun ve kalın nedbe dokusu ile yer değiştirdiği nadir bir hastalıktır. Skleroderma cildi ve iç organları tutabilir. Çocuklarda en sıklıkla cilt tutulumu olur.

HENOCH-SCHÖNLEİN PURPURASI


Henoch-Schönlein Purpurası (HSP) nedir?
Henoch-Schönlein Purpurası (HSP) küçük kan damarlarının (kapillerlerin) inflamasyonu (bir çeşit iltihap) giden bir hastalıktır. Damarlardaki bu inflamasyon vaskülit olarak adlandırılır. HSP de bu damar inflamasyonu deri, eklem, bağırsak ve böbreklerdeki küçük kan damarlarından kanamalara neden olur. Deri içine kanama purpura dediğimiz koyu kırmızı ya da mor renkte esas olarak bacaklar ve baldırlarda olan döküntülere yol açar. Aynı zamanda karın ağrısı ve eklem ağrısı ile bazı hastalarda böbrek sorunlarına neden olabilir. Dr. Henoch ve Dr. Schönlein hastalığı yüz yıldan uzun bir zaman önce ayrı ayrı tanımlamışlardır.

GEÇİCİ SİNOVİT


Eş Anlamları
Toksik sinovit, irritabl (huzursuz) kalça
Nedir?
Kalça ekleminde bilinmeyen nedenle sıvı birikiminin olduğu ve hiçbir hasar bırakmadan kendiliğinden iyileştiği bir hastalıktır.. Kalçanın geçici sinoviti çocuklarda en sık görülen artrit olup; aniden başlar ve aniden kaybolur ve uzun süreli soruna yol açmaz. Bu nedenle geçici sinovit olarak adlandırılır.
Tipik olarak viral infeksiyonlardan sonra oluşur ve vücudun virusa verdiği savunma cevabına bağlı olabilir. Birçok virus buna neden olabilir.

ÇOCUKLUK ÇAĞI DERMATOMYOZİTİ (Juvenil dermatomiyozit)


Çocukluk çağı dermatomyoziti nedir?
Çocukluk çağı dermatomiyoziti (ÇDM) otoimmün bir hastalıktır (kendi dokularına zarar veren bağışıklık sistemi hastalıkları). Otoimmün hastalıklarda enfeksiyon olmaksızın vücut dokularında inflamasyona (bir çeşit iltihap) yol açan anormal bağışıklık sistemi reaksiyonu görülür. Dermatomiyozitte inflamasyon kas (miyozit) ve derideki (dermatit) çok küçük kan damarlarında belirgin olup; ciltte döküntü ve kaslarda güçsüzlükle gider. Özellikle kalça ve omuz çevresindeki kaslarda güçsüzlüğe, yüzde, göz kapaklarında, el parmak eklemleri, diz ve dirseklerin dış yüzlerinde döküntülere yol açar.

ÇOCUKLUK ROMATİZMASI (JUVENIL IDIOPATIK ARTRIT)


Nedir?
Juvenil idiopatik artrit (JIA), kalıcı eklem iltihabı ile karakterize kronik bir hastalıktır. Eklem
iltihabının tipik bulguları ise ağrı, şişme ve hareket kısıtlılığıdır.
Sıklığı nedir?
JIA, 100.000 çocuktan 80-90’nini etkileyen nadir bir hastalıktır.

BÜYÜME AĞRISI NEDİR?


Büyüme ağrısı terimi tehlikeli olmayan kol bacak ağrılarını ifade eder. Bu tür ağrılar çoğunlukla 3-12 yaşlarında oluşur ve çocuklarda en sık görülen kol ve bacak ağrısı nedenidir. Çocukların %10-35 i en azından bir kez bu ağrıdan muzdarip olur. Hem kızlarda hem de erkeklerde oluşur.

BÖLGESEL İDİOPATİK KAS-İSKELET AĞRI SENDROMU (REFLEKS SEMPATETİK DİSTROFİ)


Sıklıkla deri değişikliklerinin eşlik ettiği nedeni bilinmeyen aşırı derecede şiddetli kol veya bacak ağrısı ile giden bir durumdur. 
Nedeni nedir?
Refleks sempatetik distrofi (RSD) bir bölgesel şiddetli ağrı durumudur. Bu sendrom 19. yüzyıldan beri bilinmektedir. RSD kompleks bölgesel ağrı sendromu tip 1 olarak da bilinir. RSD de hasta travma, infeksiyon, burkulma, duygusal stres ve cerrahi gibi stresli bir olay yaşar. Daha sonra vücudun sinir sistemi ağrı sinyallerine neden olan bir tepki verir ve beyine sürekli sinyaller gönderir. Beyin bu sinyalleri ağrının devam ettiği şeklinde algılar. Çoğu hastada kollar veya bacaklar ağrır, ancak vücudun herhangi bir parçasında da olabilir.

AİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ



Nedir?
Ailevi Akdeniz Ateşi (AAA) (Familial Mediterennean Fever-FMF) karın ve/veya göğüs ağrısı ve/veya eklem ağrısı ve şişliğinin eşlik ettiği tekrarlayan ateş nöbetleri ile karakterize genetik bir hastalıktır. Hastalık genellikle Akdeniz ve Ortadoğu kökenlileri, yani Yahudiler, Türkler, Araplar ve Ermenileri etkiler.
Sıklığı nedir?
Yüksek riskli toplumlarda hastalık sıklığı yaklaşık 1000’de 1-3’dür. Dünyanın diğer kısımlarında ise çok seyrektir.

BEN KİMİM?



Eskişehir'de doğdum. İlk ve Ortaokul eğitimimi Eskişehir'de, Lise eğitimimi İzmir'de aldım. Eskişehir Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Isparta Devlet Hastanesi ve Kayseri Yavuzlar Sağlık Ocağı'nda zorunlu hizmetimi yaptım. Takiben Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanlık eğitimimi tamamladım. Mesleki kariyerim Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yardımcı doçent, doçent ve profesör olarak devam etti. Bu dönemde Çocuk Nefrolojisi ve Çocuk Romatolojisi uzmanlıkları hakkını kazandım. 2013 yılından beri de tasavvuf üzerine çalışmalar yürütmekteyim...

12 Ağustos 2015 Çarşamba

EMZİRMEYİ ETKİLEMEYEN DURUMLAR

Yenidoğan Sarılığı

Yenidoğanların hemen hemen yarısında görülen bu durumun hepatit olarak adlandırılan sarılıkla ilgisi yoktur. Bebeklerde, karaciğerin henüz yeterli olgunluğa ulaşmamış olması nedeniyle biluribin adı verilen sarı renk maddesinin kanda miktarı artar, cilt sarıya boyanır. Yenidoğan sarılığı doğumdan sonraki 2-3 günde ortaya çıkar ve 7-10. günde kaybolur. Bu durum çoğunlukla kendi kendine geçerse de bazen fototerapi adı verilen ışık tedavisi gerekli olabilir. Sarılığın sürdüğü dönemde bebeğin mümkün olduğunca sık emzirilmesi gerekir. Nadiren anne sütü de sarılığa neden olabilir, ancak anne sütünün kesilmesi gerekmez.

Yenidoğan Sivilcesi

Doğumdan 2 ya da 3 hafta sonra bebeğinizin cildinde tıpkı ergenlikte olduğu gibi sivilce çıkabilir. Tamamen normal olan bu durum tedavi gerektirmez, emzirmeye devam edilmelidir.

Ağız İçinde Mantar (Pamukçuk)

Ağız içinde ve dil üzerinde beyazlık olarak tanınan bu duruma Kandida adlı bir mantar yol açar. Çok yaygın olduğunda sebep olduğu acı nedeniyle bebeğinizin emmek istememesine sebep olabilir. Emziren annenin hijyen kurallarına uyması (her emzirmeden önce ve bebeğin altını her açışından sonra ellerin yıkanması) ve her emzirmeden sonra çocuğa bir çay kaşığı su vererek süt kalıntılarının ağızda birikmesini engellenmesi ile pamukçuk oluşumunun önüne  geçilebilir. Doktorunuzun önerdiği tedavi ile tamamen geçer. Karbonatlı su ile temizlemek ya da nistatin solüsyonu (Mikostatin solüsyon) önerilir.

Annenin Hastalıkları


Annenin kendisinde ortaya çıkacak ufak bir soğuk algınlığında bebeği emzirmeyi kesmemesi gerekir. Gerekli tedbiri alarak (ağız maskesi takabilir) emzirmeye devam edebilir. Emziren anne doktora sormadan ilaç almamalıdır. Annede hepatit, AIDS ve tüberküloz gibi ciddi hastalıklar varsa bebeğin emzirilmemesi gerekir. En iyisi kendisinde hastalık bulunan annelerin bebeği emzirmeden önce doktoruna danışmasıdır.

ANNE SÜTÜNÜ ARTTIRMANIN YOLLARI

İlk 4-6 ay anne sütü, bebek için gerekli tüm besinleri içerir ve beraberinde başkaca bir gıda verilmesi gereksizdir. Bebeğinizin sağlıklı gelişmesini, büyümesini ve hastalıklardan en iyi şekilde korumasını istiyorsanız, bebeğinize mutlaka ANNE SÜTÜ vermelisiniz, yani doğal beslenmeden uzaklaşmamalısınız. Ayrıca her annenin kendi sütü bebeğinin erken, zamanında veya geç olarak doğmuş olmasına bağlı olarak içeriği değişmekte; sonuçta her annenin sütü özellikle kendi çocuğunun en ideal besin kaynağı olmakta ve başkaca hiçbir besin onun yerini dolduramamaktadır. Ancak annelerin büyük bir çoğunluğu önemli bir yanılgıya düşmektedirler, bunun en büyük sebebinin annelerin bebeklerine karşı duyduğu aşırı sevgi ve koruma isteğine bağlı olmasına karşın sonuçta bebeklerine istemeden çok büyük bir zarar vermektedirler. Bu yanılgı bebeğinin doymadığı kanısıyla ek gıdalara başlanmasıdır. Unutulmamalıdır ki; ağlamanın tek sebebi acıkmak değildir, bunun birçok sebebi olabilir. Örneğin; bebek daha çok kucaklanmak, sevilmek isteyebilir, bazı bebekler memeyi sırf  keyif için emmek isterler veya bebeğin bir rahatsızlığı olabilir ( gaz sancısı, ateş vs..). Bebeğinize kendi sütünüzün yetmediğine lütfen kendiniz karar vermeyiniz, bebeğinizin doktoru ile görüşmelisiniz.

Sütünüzün Yeterince Gelmesi İçin Şu Konulara Azami Dikkat Göstermelisiniz;

1-Kendinizi psikolojik olarak emzirmeye hazırlamak, ayrıca emzirme eğitimi ile birlikte meme başının süt vermeye hazır hale getirilmesi için gerekli egzersizleri öğrenmek ve uygulamak için doğumdan önce mutlaka bir çocuk hekimine gitmelisiniz.

2-Sütünüzün gelmesini beklemeden ve kesinlikle şekerli su vermeden bebeğinizin doğar doğmaz ilk yarım saat içinde mutlaka emzirmelisiniz.

3-Doğduğu andan itibaren bebek istedikçe emzirilmelidir. Yenidoğan bebekler 8-10 öğün emmek isterler. Öğün sayısı daha sonra giderek azalır. Sık emzirme bol süt gelmesini sağladığı gibi, göğüslerin şişmesini ve acımasını önler.

4- Emzirmeden önce veya sonra ticari mama, inek sütü ya da başka gıdaların verilmesi, bebeğin aldığı süt miktarını azaltır. Bu durumda daha az süt gelmesine neden olur. Bu tür ek gıdaları, bebek 4-6 aylık olmadan başlamamak gereklidir.

5-Başkaca sıvı vermek için biberon kullanılmamalıdır, bebeğin meme emmesini tümüyle kesebilir. Biberonun gerektirdiği emme şekli meme emilmesinden daha farklı ve kolay olduğu için biberonu tercih etmelerine neden olabilir.

6-Geceleri emmek isteyen bebeği annenin emzirmesi çok önemlidir. Bu durum hem bebeğin psikolojik dengesinin sarsılmaması hem de annenin süt veriminin artması açısından son derece önemlidir. Geceleri emzirmenin anne açısından güçlüğü ve nahoş durumu nedeniyle babanın ve aile büyüklerinin bu konuda anneye yardımcı ve destek olması çok yararlı olacaktır. Zaten bu nahoş durum 2. ayın sonuna doğru yavaş yavaş ortadan kalkacak ve geceleri emme ihtiyacı azalacaktır. Ancak bu konuda bazen aileler büyük bir yanlışlık yapmaktadır. Geceleri emzirmek yerine biberon ile beslemektedirler. Böylece hem annenin süt verimi azalmakta, hem çocuğa mikrop kaynağı olabilecek doğal almayan beslenme yapılmakta, hem de bebek en yararlı olan anne sütünden mahrum bırakılmaktadır.

7-Anne bebeğini emzirdiği dönemde kendi beslenmesine de özel bir önem göstermelidir. Emziren anne, günde en az iki litre sıvı, en az iki bardak süt içmeli veya yoğurt ve peynir gibi süt ürünleri yemelidir. Protein gereksinimini karşılamak için kuru fasulye, nohut,  mercimek gibi kuru baklagiller, et, tavuk, balık gibi yiyeceklerden her öğünde yemelidir. Bol bol sebze ve meyve ihmal edilmemelidir. Ayrıca sütünün az geldiği düşüncesinde olan annelerin şekerli gıdalardan (pekmez, bal, reçel gibi..) daha fazla tüketmesi tıbben tam kanıtlanmış olmamakla birlikte faydalı olacaktır 

8-Emziren annenin ruhsal yönden desteklenmesi, huzurlu bir ortam sağlanması ve mutlu edilmesi de son derece önemlidir.

9-Her emzirmede bir önceki beslenmede en son verilmiş memeden başlanmalıdır.

10-Bebeğin emme gücüne bağlı olmakla birlikte her emzirme yaklaşık 20-30 dakika sürmelidir.